Haber

Özgür Özel: Numan Bey’in arkasındayız, AK Parti grubunun da direnmesi gerekiyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel; Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında yaptığı suç duyurusuna karşı CHP TBMM Grubu tarafından başlatılan Adalet Nöbeti’nin ikinci gününde TBMM Genel Kurul salonundan Fox TV yayınına katıldı. .

Anka’ya göreÖzel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

YARGI KRİZİ VAR: Okuduğumuzda Yargıtay Ceza Dairesi kararından çok bir meydan okuma olduğunu gördük. İlk gördüğümde ‘Resmi olarak darbe ilanı’ dedim ve hala aynı fikirdeyim. Benzer durumlar daha önce de yaşanmıştı. Ama bence bu şu ana kadarki en ciddi olanı. Devletin tepesindeki iki yüksek yargı organı arasında çatışma var. Yargı krizi var. Hukuku, Anayasayı en iyi bilmesi gereken yüksek yargıçlar, okuduklarını, ettikleri yeminleri bile bile inkar ediyorlar.

BU YAPININ DARBE GİRİŞİMİNDE OLDUĞU AÇIKTIR: Bugün yazarın Recep Tayyip Erdoğan’ın ekibi olduğu ortaya çıktı. AKP’nin içinde bir zümre ve kendisini her şeyin üstünde, devletten büyük gören bir yapı var. Bu yapının darbe girişiminde bulunduğu açıktır. Darbeler Anayasayı askıya alır. Çoğunluk bu kararı verdi. Belki bugün yüzde 99’la kabul edilir, bir gün yüzde 51’le kabul edilir… Ama siz “çoğunluk bu kararı verdi, biz de ona uyacağız” diyorsunuz. Birisi uymamaya karar verirse buna darbe girişimi diyorlar. Darbe her zaman tankla, topla, tüfekle yapılmaz. Bu sefer şöyle bir şey oldu: Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığıyla ilgiliydi; “Bizce o yazı geçersizdir” dediler. Bu Anayasanın bir kısmını kararsız olarak kabul eden insanlar varsa, bir kısmını da başkaları kabul edebilir.

ERDOĞAN’IN ATANDIĞI ANAYASA MAHKEMESİNE BİLE TOLERANSI YOK: Recep Tayyip Erdoğan; Kendisi için hazırlanan ve OHAL’de değiştirilen bu “Erdoğan Anayasası”na bile uymayacağı, neredeyse tamamını kendi atadığı Anayasa Mahkemesi’ne dahi tahammülü olmadığı tüm tartışmalarla ortadadır. kendi başına. Bunu gördük ve hemen grubumuzu harika bir toplantıya çağırdık. Buna karşı çıkılması gerekiyor. Direnenler direniyor. Direnmeyenler artık kendilerine anayasal bir yer bulamayacaklar. Bu yüzden benzeri görülmemiş bir iş yapıyoruz. Nereden başlayacağımızı düşündük. Bu son değil, ikinci bir karara kadar bu hareket devam edecek ama tek hareket değil. Aslında bugün Baro üyeleriyle birlikteyiz. Erinç Sağkan düzenleyeceği yürüyüşe beni de davet etti. Ben de oraya gideceğimi, herkesin bana destek olması gerektiğini söyledim. Her zaman söz verdiğimiz gibi sokaklardan, meydanlardan çekinmeyen, her türlü aktivizmi yapan bir konumda olacağız. CHP bu konuya sessiz kalarak, geçiştirerek, kabul ederek yaklaşmayacaktır.

YANİ SORUN ANAYASA MANTIĞINDAN BİR KESİNLİKTİR: Ben bu Anayasaya ‘hayır’ oyu verdim, Tayyip Erdoğan ve arkadaşları ‘evet’ oyu verdi. Bu Anayasa, olağanüstü hal kurallarının kıl payı içinde geçti. Ben bu Anayasaya uyuyorum, Tayyip Erdoğan kendisi için yapılan Anayasayı yere attı, ayağını basıyor. Demek ki sorun hukuksuzluk, sorun anayasal mantıkla uyumsuzluk. Çünkü Anayasa yetkileri dağıtıp dağıtıyor, istikrar ve kontrolü öngörüyor. Erdoğan sınırsız yetki kullanmak istiyor. Bu nedenle Türkiye’nin bir an önce hukuki ve anayasal sınırlara çekilmesi gerekiyor. “Oturup Anayasa yapalım” diyorlarsa elbette tek adam rejimini yeniden güçlendirecek bir Anayasamız yok.

AK PARTİ KÜMELENMESİ DE DİRENSİN: AK Parti içindeki rahatsız arkadaşlara diyoruz ki, “Numan Bey direnmeli, biz Numan Bey’in arkasındayız. AK Parti grubu direnmeli.” AK Parti kümesi içinde Anayasa’ya uyanlara, hukukun üstünlüğüne uyanlara, yargı darbesine direnenlere, devlet krizine itiraz eden dostlarımıza en ciddi desteği vermeye hazırız. Onları gücendiriyoruz, çünkü bu konuda yemin ettik. Yarın kim yaşayacak belli değil ama tek bir adamın talimatıyla üzerine yemin ettiğimiz Anayasayı çiğneyip çiğnemeyeceğiz… Bu Anayasa rengini bayraktan alır, bağımsızlık demektir. Bu Anayasaya yemin ederek Cumhurbaşkanı olursunuz, milletvekili olursunuz, yüksek yargı üyesi olursunuz. Sen kim oluyorsun da bu anayasanın unsurlarını görmezden geliyorsun? Meydanın boş olduğunu düşünmelerine izin vermeyin. Çok önemli olarak söylüyorum bu iş sanıldığı kadar kolay değil.

Ben Numan Kurtulmuş’un farklı bir şey yapma ihtimaline inanıyorum, yapması gerektiğini düşünüyorum. Geldiği okul bu karara tepki gösteren okuldur. Hatta Abdülhamit Gül’ün tepkisine baktığınızda Numan Kurtulmuş’un ne hissettiğini de görebilirsiniz. Numan Bey’in hangi hareketi temsil ettiğini, yargıdaki kanadının neye tekabül ettiğini, bu ‘Pelikanların’ kimleri tasfiye etmeye çalıştığını da biliyoruz. AK Parti içindeki rahatsız kitlenin Sayın Numan’a karşı hiçbir muhalifliği yok… Meclis Başkanı’nı eleştirmek istemiyorum ama önceki gün yargının meclisi domine etme girişimi vardı ve sanki Danışma Kurulumuz, yürütmenin yasama üzerindeki hakimiyeti sonucu iptal kararı vermiş olabilir.

TAÇLI BAŞ BİLGE OLACAK: Sayın Tayyip Erdoğan bugün beni bir sözle karşıladı, ben de günün sonunda bir nasihatle selamlayayım. Osmanlı’yla gurur duyuyor, Osmanlı bizim ortak tarihimizdir. Kurucusu Osman Bey’dir. Osman Bey’in öğretmeni Pir Edebali öğrencisine bir mektup bıraktı: “Ey oğlum, bundan sonra sana kızmak değil, kızmak bize düşüyor.” diyor. Sayın Tayyip’in okuması lazım. O zaman sormasına izin ver. Pir Edebali bunu Osmanlı hükümetine mi yoksa muhalefete mi bıraktı? O metinden ne kadar çok şey öğrenir ve ona göre hareket ederse, “Atalar, atalar” diyorsa, ben de aynı şekilde cevap vereceğim ama tacı takan baş daha akıllı olacak. Kaç kez taç giyeceksin? Hiç de akıllıymış gibi davranmıyor. Bu anayasayı kaldırmaya çalışmak, kendi sonunuzu getirmek demektir. Demokratik yollarla onun sonunu getirmek için elimden geleni yapacağım ama üzerine uçak uçurduklarında bu parlamentoda dedim ki, “Seçilmiş parlamentonun ve demokrasinin arkasındayım, darbeye karşıyım.” Söyledim. O gün Erdoğan ve ben darbeye karşı aynı saftaydık. Bugün Erdoğan’ın darbesine tamamen karşıyım. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu