Disk Başkanı Çerkezoğlu, TÜİK’in Son Enflasyon Verilerini Değerlendirdi: “TÜİK’in Görevi Enflasyonla Mücadele Değil. TÜİK’in Görevi…
CEYLAN SAĞLAM
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Dilek Çerkezoğlu, TÜİK’in aylık bazda yüzde 9,09 olduğunu söyledi; Yıllık bazda yüzde 58,98 olarak açıkladığı ağustos ayı enflasyon verileriyle ilgili ANKA Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Çerkezoğlu, “TÜİK’in hükümetin direktifleriyle enflasyon rakamlarını bastırması, binlerce çalışanın daha da yoksullaşmasına yol açtı… Türkiye’de enflasyon, rakamlarla ya da TÜİK’in açıkladığı bazı bastırılmış rakamlarla gizlenemeyecek kadar açık ve somut. Gerçekler şöyle diyor: ‘ yok’, yok.” “İşe yaramıyor. TÜİK enflasyonu düşük ilan ettiğinde Türkiye’de enflasyon düşmüyor. TÜİK’in görevi enflasyonla mücadele etmek değil. TÜİK’in görevi gerçekleri açıklamaktır” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), dün ağustos ayı enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK’e göre; Ağustos ayı enflasyon oranı yüzde 9,09 olarak açıklanırken; Bu oranın yıllık bazda yüzde 58,94 olduğunu bildirdi. Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre Ağustos ayında TÜFE oranı yüzde 8,59; Yıllık enflasyon ise yüzde 128,05 olarak gerçekleşti. İstanbul Ticaret Odası aylık enflasyonu yüzde 8,79 olarak açıkladı.
DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), ağustos ayı gıda enflasyonuyla karşılaştırıldığında emekliler ve dar gelirlilerde gıda enflasyonunun yüzde 90-115 aralığında olduğunu bildirdi.
TÜİK Ağustos verilerinin uzun bir aradan sonra bağımsız araştırmacıların enflasyon bilgileriyle paralellik göstermesi dikkat çekti. DİSK Başkanı İstek Çerkezoğlu, TÜİK’in ANKA Haber Ajansı’na açıkladığı verileri değerlendirdi.
Çerkezoğlu şunları söyledi:
“İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN SATIN ALMA GÜCÜNÜN OLAĞANÜSTÜ DERECEDE AZALTILDIĞI BİR DÖNEMDE DENEYİMLİYİZ”
“Türkiye İstatistik Kurumu dün ağustos ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Aylık enflasyon yüzde 9,09, yıllık enflasyon ise yüzde 58,94. Yani Türkiye’de resmi enflasyon yüzde 60’a ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı bu enflasyon rakamı bizim için” Son derece önemlidir. Çalışan, işçi ve emekliler için son derece önemlidir. Türkiye’de tüm fiyat gelirleri tamamen Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı resmi enflasyon verilerine göre belirlenmektedir. Türkiye’de yıllardır uygulanan politikalar, Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin politikaları ücretlilerin baskı altına alınmasına, Türk lirasının değer kaybının yanı sıra baskıya da dayanıyor. ekonomi Bugün politikaların getirdiği ağır durumu hepimiz yaşıyoruz. Bu, Türkiye’nin gördüğü büyük yoksullaşma sürecidir. Çalışanların ve emekçilerin satın alma gücünün büyük ölçüde düştüğü bir dönemi yaşıyoruz.
“TÜİK’İN HÜKÜMETİN DİREKTİFLERİYLE ENFLASYON RAKAMLARINI BASTIRMASI BİNLERCE ÇALIŞANIN DAHA FAZLA YOKSULLUK KALMASINA NEDEN OLDU”
Asgari fiyat artırılıyor, hep enflasyona yol açmadığını söylüyorlar, asgari fiyat artışı resmi enflasyon oranında veya biraz üzerinde yapılıyor ama enflasyon karşısında bu artışlar anlamını yitiriyor. Çünkü TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını bu ülkede yaşayan herkes açıkça görüyor. Hepimiz her gün çarşıya, markete, bakkala gidiyoruz. Evimize elektrik faturası, su faturası geliyor ve gerçek fiyat artışlarını yaşıyoruz. TÜİK’in hükümetin direktifleriyle enflasyon rakamlarını bastırması binlerce çalışanın daha da yoksullaşmasına yol açtı. Sonuç olarak TÜİK’ten örneğin vergilerin dağılımına bakıldığında ürettiğimiz toplam değer içinde emeğin payının giderek azaldığını çok net görüyoruz. Bu bize aslında Türkiye’de çok önemli bir dağıtım krizinin olduğunu gösteriyor. Türkiye alın teriyle ürettiklerimizle büyüyor ama bu milli gelir artışından payını alamayan, ülke büyüdükçe giderek yoksullaşan bir işçi sınıfı ve işçiler var.
“TÜİK ENFLASYONU DÜŞÜK İLAN ETTİĞİNDE TÜRKİYE’DE ENFLASYON DÜŞMEZ”
Bağımsız araştırmacıların son yayınlanan rakamlarda aylık enflasyon rakamına paralel bir rakam açıklamış olması önemli. Türkiye İstatistik Kurumu’nun bu bilgiyi neye dayandırdığını artık bilmiyoruz. Hepimizin bildiği gibi TÜİK geçtiğimiz Kasım ayından itibaren enflasyon sepetini açıklamayı durdurdu. Biz buna itiraz ettik ve dava açtık. Davayı kazandık ama yargı kararına rağmen TÜİK enflasyonu nasıl hesapladığını açıklamamaya devam ediyor. Yargı kararına uymamaya devam ediyor. Bu ay TÜİK’in açıkladığı ağustos ayı enflasyonu, bağımsız araştırmacıların ve İstanbul Ticaret Odası’nın enflasyon rakamlarıyla uyumlu. Hükümetin esasen yıl sonu enflasyon hedefini ayarlaması gerekiyordu. Çünkü Türkiye’de enflasyon rakamlarla ya da TÜİK’in açıkladığı bastırılmış kadrolarla gizlenemeyecek kadar açık ve somut. ‘Hayır’ dediğinizde gerçekler ortadan kaybolmaz. TÜİK enflasyonu düşük ilan ettiğinde Türkiye’de enflasyon düşmüyor. TÜİK’in misyonu enflasyonla mücadele etmek değil. TÜİK’in görevi gerçekleri anlatmaktır. Bu nedenle bu rakamın diğer bağımsız araştırmacılarla uyumlu olması önemlidir.
“EN ZENGİN İLE EN YOKSUL ARASINDAKİ GELİR FARKI 25-30 KATLARA ÇIKTI”
Enflasyon, Türkiye’de gelir dağılımı açığı o kadar büyüdü ki… En zengin ile en fakir arasındaki gelir farkı 25-30 katına çıktı. Dolayısıyla gelir dağılımı eşitsizliğinin bu kadar büyük olduğu bir ülkede enflasyon rakamlarının gelir gruplarına göre hesaplanması ve açıklanması son derece hayati önem taşıyor. Fiyatlarımızı belirleyen bu enflasyon rakamlarının, bu kadar büyük gelir açığının olduğu bir ülkede, gelir gruplarına göre hesaplanması da önemli.
TÜİK’in açıkladığı yüzde 73, emeklilerde yüzde 90 ve en alt gelir grubunda yüzde 115 olan gıda enflasyonu, araştırma birimimiz DİSK-AR tarafından TÜİK’in ham verileri üzerinden yapılan hesaplamalardır. Dolayısıyla Türkiye’deki temel sorun, bu yüksek enflasyon karşısında gelir kaybını ortadan kaldıracak fiyat politikasının yanı sıra, enflasyonla aktif mücadeleyi öne çıkaran vergi politikası ve temel yapısal politikalardır.”