Haber

Süleyman Bülbül: Her Türlü Hükümlüye ‘Cezaevine Dönmeyin’ Derken Barış Pehlivan Gelince Düzen Değişti.

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, gazeteci Barış Pehlivan’ın Covid 19 salgını nedeniyle izinli olanların bir daha cezaevlerine dönmemesi için yapılan infaz düzenlemesinden yararlanamamasına ilişkin; “Barış Pehlivan’ın düzenlemeden yararlanmaması için hiçbir sebep yok. Katillere ve tecavüzcülere kaynak teşkil eden bu düzenlemenin yararına bir talebe gerek olmadığı açıkça belirtilirken, Barış Pehlivan’ın talebi reddedildi. Adamı öldüren adam serbest kalıyor.Adi hakaret suçundan yargılanan daha cezasını dahi çekmedi.Hiçbir hapis cezası almayan Barış Pehlivan da yararlanamıyor.Devlet “geri dön” diyor. “Terör suçları dışında hüküm giymiş tüm hükümlülere” hapis cezası verilirken, Barış Pehlivan’a gelince düzenleme yön değiştirdi. AK Parti, uyuşturucu ve cinsel istismar suçlularının cezaevinden çıkmasını istiyor, muhalefet olarak gördükleri muhalefet Herkes hapse atılmalı. Barış Pehlivan bunun son örneği. Barış Pehlivan’a düşman hukuku uygulanıyor” dedi.

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, gazeteci Barış Pehlivan’ın infaz hükümlerinden yararlandırılmamasını eleştirerek, Türkiye’de kanunların kişiye göre uygulanır hale geldiğini belirtti.

“DÜŞMAN HUKUKU ÇALIŞIYOR”

Bülbül dedi ki:

“AK Parti, cezalandırılan uyuşturucu ve cinsel istismar suçlularının ortaya çıkmasını, düşman gördüğü herkesin hapse atılmasını istiyor. Hiçbir somut delili olmayan soruşturmalarla susturulmak istiyor, Amacı gazetecilik yapmak ve halka gerçekleri anlatmak, mesleki onur ve ilkelerle hareket etmek olan Tecavüz ve uyuşturucudan hüküm giyenler dışarı çıkarken, kara paracılar, örgütler ve baronlar korunurken, düşmanın hukuku korunmaktadır. tek kaygısı gerçekleri halka açıklamak olan Barış Pehlivan’a karşı kovuşturma başlatıldı.

“RED KARARI UYGULANMAYA ÇALIŞTI”

Yeni infaz yönetmeliğinden yararlanmak için Bakırköy 5. İnfaz Hakimliğine başvurdu. Hakimlik, bu talebi Marmara Açık Ceza İnfaz Kurumu’na da iletti, müdürlük tarafından reddedildi. Reddedilme gerekçesi ise ‘güreşçi hakkında kontrollü serbestlik kurallarının olmaması’ idi. Müdürlük ret kararında genel hükümlere değinmiş, 7456 sayılı kanunla yapılan ve özel düzenlemeler içeren yeni düzenlemeler dikkate alınmamıştır. Somut bir açıklama yapılmadı. Karar açıkça hukuka aykırıdır. Eğer önce genel kanun, sonra özel kanun yürürlüğe girerse, “ihtilaflara özel hukuk kararları uygulanır” kuralı açıkça ihlal edilmiştir. Nitekim ret kararının üzeri örtülmeye çalışıldı.

Güreşçinin yaptığı başvuru 7456 sayılı kanunla yapılan infaz düzenlemesine dayandırılmasına rağmen Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nün aldığı kararda bu kanundan bahsedilmedi.

Yeni icra yönetmeliğinde; 31 Temmuz 2023 prestijiyle, 9 uncu maddenin beşinci fıkrası uyarınca Covid-19 salgını nedeniyle izinli olan hükümlüler ile denetimli serbestliğe başvurarak cezalarının infazına beş yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, hükümlülerin talebi aranmaksızın ilgili mevzuata göre tedbir, şartlı salıverilme tarihine kadar cezaları. Organın bir kısmının infazına, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz hakimi tarafından karar verilebileceği belirtildi.

“Sıra BARIŞ PEHLIVAN’A GELDİĞİNDE YÖN DEĞİŞTİRDİ”

Birçok yönden anayasaya aykırı olan bu düzenleme, Covid-19 nedeniyle izinli olan hükümlülerin tekrar cezaevine girmemesi amacıyla yapılmıştır. Ayrıca bu yasadan kimlerin yararlanamayacağı da tek tek belirtildi. Wrestler’ın durumu bir istisna olarak ayarlanmadı. Yani Barış Pehlivan’ın düzenlemeden yararlanmaması için hiçbir sebep yok. Katil ve tecavüzcülerin lehine olan bu düzenlemeden yararlanmak için talepte bulunulmasına gerek olmadığı açıkça belirtilirken; Barış Pehlivan’ın talebi geleneklere aykırı olduğu gerekçesiyle reddedildi. Hükümet, “terör suçları” dışında hüküm giyen tüm tutuklulara “cezaevine geri dönün” derken, Barış Pehlivan’a gelince düzenleme yön değiştirdi.

Yönetmeliğin yasallığı içler acısı. Katil serbest bırakılır. Kolay suçtan yargılanan ve şu anda cezası bile olmayan Barış Pehlivan bundan faydalanamıyor. Türkiye kanunların özel olarak uygulandığı bir yer haline geldi. Siyasi iktidarın boyunduruğu altındaki yargı istikrarsız bir tablo çizmeye devam ediyor. Bu durumda, ülkelerin hukukun üstünlüğüne bağlılığını ölçen World Justice Project 2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 140 ülke arasında 116., temel haklar endeksinde 140 ülke arasında 134. sırada yer almamız şaşırtıcı değil.

GAZETECİLERE YAZMAYIN, VATANDAŞLARA HABERDAR OLMAYIN DİYEN BİR GÜÇ VAR”

Ayrıca Türkiye, dünya basın özgürlüğü endeksinde 180 ülke arasında 165. sırada yer alıyor. 3 Mayıs 2023 prestijiyle 47 gazeteci cezaevinde. Bir hukukçu ve en başta da bir vatandaş olarak bu verileri aktarırken büyük bir üzüntü duyuyorum. Gazeteciye ‘yazmayın’, vatandaşa ‘haber vermeyin’ diyen bir iktidar var. Bu, iktidarın gerçeklerle yüzleşmekten, vatandaşın da gerçekleri öğrenmekten korktuğunun bir göstergesidir. Gerçeklerin ortaya çıkmasından hoşlanmayan iktidar sahipleri düşman oldular ve vicdanlarını kaybettiler.

“YAPTIĞINIZDAN UTANIN”

Yargıdaki siyasallaşma derinleşirken yargıdaki bu tutarsızlıkların bitmesi mümkün değil. Bir hukukçu olarak üzülerek söylüyorum ki bu ülke artık adaletten, hukuktan, insan haklarından bahsetmenin imkansız olduğu bir ülke haline geldi. Ülkemizde hukuk güvenliği yok, ülkemizde can güvenliği yok, ülkemizde mal güvenliği yok. Toplumun adalete olan inancının çürümenin eşiğine geldiği bir Türkiye yarattınız. Yarattığın adaletsiz bir ülkede utanmayı göze alamazsın ama yaptıklarından utan!!”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu